Merak etmeyin, Fikret Engin gibi bu işi gelir kapısı olarak görmeyin yazmayacağım. :)
Not: İlk madde haricindekiler, uzun vadede kazanmayı amaçlayanlar için (ilk maddedeki şartı sağlayamayanlar 1 tl'lik bile kupon yapmamalı). Yani en azından yarı profesyonel bahisçi olmayı hedefleyenlere. Elbette 1'e 200 veren kupona 50 milyon basabilirsiniz, para sizin, kim karışır? Veya 1 milyon basıp 600 tl de kazanabilirsiniz bir kere. Ama bunlar hep kısa vadeli gelirlerdir. Bu şekilde oynamaya devam ederseniz uzun vadede kesinlikle kaybedersiniz.
En önemli 5 maddeyi yazıyorum öncelikle;
1- Çoluğunuz çocuğunuz varsa ve bir güvenceniz yoksa, futbol ansiklopedisi olsanız bile bu işlere kesinlikle bulaşmayın.
2- İddaa üzerinden oynamayın (anlayan anladı).
3- Takip etmediğiniz liglere oynamak yok. Anca o ligleri çok yakından takip eden ve güvendiğiniz insanlar varsa onların sözünü dinleyebilirsiniz tabii ki.
4- Hiçbir maça veya kupona kasanın %3'ünden fazlasını -çok gaza gelindiğinde %5-6 olur, kesinlikle ama kesinlikle daha fazlası olmaz- oynamak yok.
5- Bu işi kumar veya şans oyunu olarak düşünme. Öyle düşünüyorsan direkt git sayısal loto vs. oyna. Milli Piyango al bak, ya çıkarsa?
- Duygulara yer yok. Eminim geçen sene son maçta Fenerbahçelilerin %99.9'u -hem de büyük paralar basarak- Fenerbahçe'ye oynamıştır, ama ne oldu?
- Takımlara ve seçeneklere verilen oranlar çok çok önemli. Hatta sizin kafanızdaki bilgilerden daha önemli. Bu yüzden oranları zamanında yakalamalıyız. Hatta bahis bülteni ele alındığında, ilk etapta oranlara hiç bakılmamalı, maçlar seçilmeli ve kendi kafanızdan oranlar vermelisiniz. Diyelim ki, Fenerbahçe Gaziantep ile oynuyor. Fenerbahçe'ye, beraberliğe, Gaziantep'e, alt-üst'e, oranlara bakmadan önce sizin verdiğiniz değerler neler? Fenerbahçe'ye kafanızda 1.60 mı verdiniz? Bültende bu 1.40'sa, Fenerbahçe'nin kazanacağına güvenseniz bile kesinlikle bu maça oynamamalısınız. 1.50 ise bile düşünmeniz lazım. Ama siz 1.60 derken bültende 1.70 ise, gözünüz kapalı, hatta %3'ün biraz daha fazlasını basabilirsiniz.
- Sürekli izle, izle, izle. Ve tabii ki araştır, oku.
- Bankroll management, emotional control ve value bet, bu 3 madde olmazsa olmazımız. İyice araştır. Aklına yaz!
- Arada dengen bozulabilir, saçmalayabilirsin, önemli olan kısa dönemde toparlanabilmektir. Sakin ol!
- Diyelim 50 tl'lik bahisin 130 tl veriyordu, ama kaybettin. 50 tl'ye mi üzülmelisin, 130 tl'ye mi? Sence?...
- Dünya hali, her şey olur. Maçları biz yönetmiyoruz. Değil mi? Bak az önce Wolfsburg-Bremen maçında 2 dakikada 2 takım da penaltı kazandı ve ikisi de atamadı. Sinirlerine hakim olamıyorsan, kendini yiyip bitiriyorsan, hiç başlama.
- Bahis oynayanların en çok uyuz olduğum özelliği -genel olarak- "ben çok şanssızım be abi" demeleridir. Elbette şans denen bir şey vardır ama bu hep ters gitmez. 90. dakikada takımın gol atınca şanslıyım demiyorsun da, son dakika golüyle kuponu yırtınca Dünya'nın en şanssız adamı oluyorsun. Bu gözler 60. dakikada 5-0 olan maçın 6-5 (evet ev sahibi 5-0'dan maçı çevirdi) bittiğini gördü. İşte bu yüzden her zaman %3 kuralı...
güzel tesbitler bir kenara kaydedecem
YanıtlaSilDoğru söze ne hacet uğurcum :)
YanıtlaSil%30 desen altına imzamı atıcamda %3 lük bahis için 100 lirası olan adam 3 liralık kupon yapıyorsa bence bişey kazanamaz.ama hergün 100 tl sermayeyle en az 1.30 ganyan yakalasa aylık 900tl geliri olur.
YanıtlaSil